30 Aralık 2007 Pazar

#10 - Koroshiya 1 (2001)

Cinayet: Takashi Miike

Plan: Sakichi Satô

Suç Mahalli: Japonya

Öldürme Nedeni: Ichi ile tanışıp da hayatta kalabilen kaç kişi var ki? Er ya da geç boynunuza sivri bir ayakkabı darbesi yiyeceğiniz kesin.

Son yılların en seri katillerinden biri Miike, times dergisi tarafından da takip edilmesi gereken en iyi 10 genç yönetmenden biri ilan edildi. Bir yandan da çok yönlü bir adam. Audition'daki sona gizlenmiş şiddeti, artık korkunç veya şok edici olmaktan çıkarıp tüm filme yayıyor ve arka fona da esinlendiği manganın hikayesini döşüyor. Ichi the killer belki de şiddeti bu denli normalleştiği için, bu kadar zararlı olmayı başarıyor. Çünkü film şiddet ve aşk arasında ilişki üzerine kurulu. Kakihara isimli karakterin kendisine yumruk atan adama dediği gibi: "Senin yumruklarında hiç sevgi yok."
Miike'nin tüm filmleri böyle değil elbette, ama her birinde çok ilginç bir fikir her zaman oluyor. Bazıları aksiyon bazıları fantastik bazıları da korku-gerilim olmakla birlikte, bu en acayip yapıtını hangi türe sokacağımı bilemiyorum. İçindeki japon aksiyon filmlerindeki komedi karakterleri bir yana, bolca aksiyon var. Ama hepsinden öte Ichi'nin çok acayip dramını da izliyoruz. Pek çok hissi aynı anda yaşıyoruz. Açıkçası Ichi son yılların en yaratıcı karakteri olsa gerek, ama ondan daha büyük bir fan kitlesi edinmiş Kakihara sadist-mazoşist bir yakuza olarak ondan aşağı kalmıyor. Bir çeşit hipnozun etkisindeki Ichi'nin absürd cinayetleri onu çok daha ilginç bir yere koysa da, Kakihara'nın ölürken çekeceği acıya bile zevk edası ile bakması ve tüm kurbanlarına tam kendisine uygulanmasını hayal ettiği gibi işkenceler uygulaması filmi bambaşka boyutlara, altmetinlere taşıyor. İzleyiciler de salya sümük ağlayan Ichi ile, zevk organımı keseceğim diyerekten dilini kesen Kakihara arasında gidip geliyor. Ta ki Kakihara o arzuladığı karşılaşmayı yaşayana kadar.
O noktadan sonra film ilk izleyişte anlamanın zor olacağı, çok güzel bir final ile sona ediyor. Sonuç olarak bir tek Kikahara istediğine ulaşıyor. O da, kimsenin istemeyeceği tek şeyi istediğinden.
Bu iki efsaneye sevgilerimi sunmaktan, Takashi Miike'ye ise her film aklıma geldiğinde dua okumaktan başka yapacak bir şey gelmiyor aklıma.

1 yorum:

özgün dedi ki...

ama biz bekliyoruz, bekliyoruz, bekliyoruz... hiçbir şey yazmıyorsunuz. gözlerimiz yollarda kaldı, neredeyse iki ay oluyor artık yeni yazılar istiyoruz! :)